Bir önceki yazımda, çıkan
her gazetenin “yeni bir heyecan” oluşturduğuna dikkat çekmiş ve Karar
gazetesinin çıkışını da heyecanla beklediğimi yazmıştım. Karar gazetesi çıkmaya
başladı ve 40 günü devirdi. Hakkında bir şeyler söylemek için 40’ının çıkmasını
beklemiştim, şimdi söyleyebilirim.
İlk çıktığın günden
beridir kesintisiz olarak gazeteyi alıp okuyorum. Yayın politikası, habercilik
anlayışı, dili ve hitap ettiği kesime davranışı ile “yeni bir yol” denediği çok
açık. Refikleri olarak isimlendireceğimiz Yeni Şafak, Akit, Star, Sabah,
Türkiye ve diğer gazetelerden birçok konuda ayrılmasını bilen bir tavra sahip. Öncelikle;
haberlerinde seviyeli bir dil kullanıyor. Bel altı vuruşlara yeltenmiyor. Kırıcı,
yıkıcı ve haksızlık yapıcı bir duruştan ziyade anlamaya, anlaşılmaya, çözüm
üretmeye, diyaloğa yatkın bir havası var.
Yayınlanacağı ilk zamanlarda
hakkında yapılan olumsuz/ yıpratıcı/ lüzumsuz yaygaraya pirim vermeden yoluna
devam etmesi, hatta bu haksız tezvirata cevap bile vermemesini olumlu puan
olarak yazıyorum. Umarım bu tavrını devam ettirir ve kimseye laf yetiştirmeye
çalışmaz.
Mizanpajı; her ne kadar
hayalimdeki gibi Avrupai tarzda olmasa da aydınlık ve iyi çalışılmış olması ile
öne çıkıyor. Bu sebeple benden geçer not aldığını söyleyebilirim. Özellikle yazı
fontunun çok büyük olmaması, ciddi gazetelerin kullandığı tarzda küçük font
kullanılması önemli…
Gelelim köşe yazarlarına…
Benim için ve dahi gazete takip eden çoğunluk için bir gazeteyi gazete yapan unsurların
başında o gazetenin köşe yazarları gelir. Karar gazetesi de, reklamlarında
yazarlarına vurgu yaparak, etkin ve etkili bir yazar kadrosu ile çıkacağını duyurmuştu.
Mustafa Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert, İbrahim Kiras, Etyen Mahçupyan, Beşir
Ayvazoğlu, Hakan Albayrak gibi muhafazakâr camianın önemli isimlerini
bünyesinde toplayan gazete, bu konuda yeni ve etkili bir merkez olacağını
gösterdi. Ancak, günlük bir gazetede her gün en ez 11 yazarın olması gereken
kuralını henüz yerine getiremedi. Karar gazetesinde bugüne kadar ortalama günde
7 yazar yer aldı. Bu da aslında Karar’ın bir an önce halletmesi gereken
konuların başında geliyor. Merkez gazete olma hedefiyle yola çıkan bir gazetede
günlük 10’dan fazla köşe yazarının yer alması önemli ve gerekli. Bu konuda
herhangi bir gazetede köşe yazarlığı yapmayan kalibresi güçlü, kalemi kuvvetli,
okuru olan yazarlara teklif götürülmesi gerekiyor.
İlk sayılarında en fazla
eleştirdiğim konulardan biri de kültür sayfasının olmaması idi. Neyse ki bu
yanlıştan erken vakitte döndüler ve ikinci sayfalarını Kültür olarak
isimlendirip önemli bir gelişmeye imza attılar. Kültür ve sanatın
önemsenmediği, gazete sayfalarından kovulduğu günümüzde her gün tam sayfasını
kültüre ayırmasını takdirle karşılıyorum. Keşke bunu iki sayfaya taşısalar J
Şimdilerde 40 bin tiraj
bandında kendine bir yer bulan Karar’a fazlasıyla ihtiyacımız var. Yalan,
hakaret, şaklabanlık ve iftiranın rağbet gördüğü günümüzde kararında
haberciliğe fazlasıyla susamışız. Kendi davasını savunmak için karşı tarafı
yerin dibine batıran anlayıştan bu ülkeye en ufak bir yarar gelmeyeceğini
görmüş olmamız lazım. Karar ve kara gibi gazetelerin sayısı arttıkça
rahatlayacağız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder