2 Mayıs 2011 Pazartesi

Usame Bin Ladin neyi temsil ediyordu?

11 Eylül saldırılarından sonra dünyanın gündemine giren ve bir türlü işin hakikatini öğrenemediğimiz Usame Bin Ladin, dün Pakistan'da uzun zamandır gözlerden ırak yaşadığı evine düzenlenen operasyonda öldürüldü. Amerikalılar olayı sevinçle karşılamış; "11 Eylül saldırlarını o yapmıştı. Şimdi adalet yerini buldu" demişler. Öldürüldüğü haberini duyduğumdan beri aynı soruyu soruyorum kendime; Usame Bin Ladin neyi temsil ediyordu? Ne uğuruna savaşıyordu? Neyi hedefliyordu? Belki de bu kadar hay huyun arasında işin doğrusunu öğrenemedik. Sahici ve kapsamlı bir Bin Ladin değerlendirmesine ihtiyacımız var. Bin Ladin konusunda neler söylememiz gerektiğini bilemiyorum. Bu konuda Hakan Albayrak'ın kült kitabı Ebuzer'de yer alan Bin Ladin ile ilgili bölümü buraya alıyorum. Bakın Ebuzer ile Bin Ladin arasında neler konuşulmuştu. 

Usame bin Ladin bizi muhabbetle karşıladı. Fakat Ebuzer'in konuşması biraz canını sıktı. Şöyle dedi Ebuzer:
"Kenya ve Tanzanya'daki Amerikan elçiliklerine yapılan bombalı saldırıları sana mâlettikleri zaman itiraz ettim. Bu saldırılar sorumsuzca düzenlenmiş. Amerikalı yetkililerin burnu bile kanamazken onlarca yoksul Afrikalı paramparça oldu dedim. Mücahid işine benzetemedim. Mücahid, Kur'an'daki hüküm gereğince, ancak aktif düşmanları öldürebilirdi. Oysa bu eylemlerde ölenlerin çoğu pasif düşman bile değildi. Bilâkis dosttular, kardeştiler, Müslümandılar. Bir provokasyonla karşı karşıya olduğumuzu söyledim. Fakat bir dostum Yanılıyorsun dedi. Yanılıyor muyum?" 
"Evet yanılıyorsun."
"Sen mi yaptın?"
"Benim örgütüm değildi. Bize yakın bir örgüttü."
"Sence o örgüt doğru bir iş mi yaptı?"
"Tabii ki."
"Fakat masumlar öldü."
"Onlar Irak'ı bombalarken suçlu masum ayrımı yapıyorlar mı?"
"Onlar kâfirdir, ne isterlerse yaparlar. Biz yapamayız, imam Humeyni bir keresinde İran ordusunun önde gelen komutanlarını toplayıp onlara şöyle seslenmişti: Bombardımanlarınızda masum Iraklı çocukların da öldüğünü söylüyorlar. Buna inanmıyorum. Bu doğru olamaz. Saddam masum çocukları öldürebilir, çünkü onun dini-imanı yok. Ama siz yapamazsınız. Siz Müslümansınız. Ve Aliya İzzetbegoviç, Travnik'te üç cizvit papazının Müslümanlar tarafından öldürülmesi üzerine, şöyle bir konuşma yapmıştı: "Bu zulümdür. Biz de zalimlerden olacaksak, zalimlere karşı savaşmamızın ne anlamı var? Bunlardan ders almanı dilerim." Usame biraz düşündü. Sonra şöyle dedi:
"Sözlerin Hakikat kokuyor. Payıma düşeni almaya çalışacağım." 
Ebuzer onu sağ gözünden öpüp bize yakışanı yapacağından emin olduğunu söyledi. Sonra çekip gittik.

Pakistan'da bir benzin istasyonunda Bavyeralı'nın midesini doldururken, fundamentalizmin can çekiştiğini söyledi Ebuzer. "Fundamentalizm" dedi, "temele bağlılığı öngörür. Müslüman'ın temel kaynağı Kur'an değil mi" 
"Tabii ki Kur'an."
"Peki Kur'an'a dayalı bir hareketten zulüm sâdır olur mu?"
"Olmamalı."
"Ama İslamcılar da zulmedebiliyorlar işte. Demek ki fundamentalist değiller."
Bahsi kapatıp yola koyulduk.

2 yorum:

ADALET CANLI AKBAŞ dedi ki...

bu haberlerin doğruluğunu nasıl bileceğiz. ölümü de yaşaması kadar sahte olabilir.

Unknown dedi ki...

Bakara 217: "Sana yasak aydan, bu ayda savaşmaktan sorarlar. De ki; "O ayda savaşmak, büyük bir günahtır. Fakat insanları Allah yolundan alıkoymak, Allah`ı ve Mescid-i Haram'ın saygınlığını inkâr etmek, buranın halkını yurtlarından çıkarmak da Allah katında büyük günahtır. Fitne (kargaşa) çıkarmak ise adam öldürmekten de büyük bir günahtır."

218- Onlar ki, iman ettiler, yurtlarından göç ettiler ve Allah yolunda savaştılar. İşte onlar Allah'ın rahmetini umarlar. Hiç şüphesiz Allah günahları bağışlar ve O merhametlidir."
Bin Ladin hakkında söylenenler ne olursa olsun yukarıda yer alan ayetler asıl büyük suçluyu işaret ediyor.
İşin kötüsü sıradan insanların bile yargısız infaz olayını kınarken bizim Cumhurbaşkanımız bile olaydan memnuniyet duyduğunu ifade edebiliyor. Allah ümmetin basiretini artırsın!