11 Ekim 2018 Perşembe

Der Standard Gazetesi 30 yaşında

İflah olmaz bir basılı gazete sevdalısıyım. Bu sevdanın oluşmasında, gözümü dünyaya ilk açtığımda evimizde gazeteyle tanışmamın büyük etkisi olduğuna inanıyorum. Ancak sadece bu durum, basılı gazete sevdamın kaynağını açıklamada yetersiz kalabilir. İçimden gelen; bastırılamayan, söndürülemeyen, öldürülemeyen bir gazete aşkına sahibim. Bu sevgi, salt bir gazeteye duyduğum ilgi ile açıklanamaz. Daha çok bu sevgiyi tasarımı, mizanpajı, görselliği kusursuz, ahenkli ve "soğuk" gazetelere duyuyorum diyebilirim. Amerika ve Avrupa'da örneklerine sıkça rastlayacağımız bu türden gazeteler, içimdeki ateşi harlamaya devam ediyor. Türkiye'de bu türden tasarım harikası gazete ne yazık ki yok. Daha önceleri denemeler olmuş ama hep akim kalmış. 

Görüntüsü ile beni kendine hayran bırakan gazeteleri aramak, bulmak, dakikalarca sayfalarını incelemek, tasarımına dalıp gitmek, fontunu sevmek, ayrıntılarını keşfetmek en büyük hobim diyebilirim. Bu konuda Avrupa'nın farklı ülkelerinde yayımlanan bahsettiğim tarzda ciddi gazeteleri internetten üzerinden bulup inceliyorum. İşte o gazetelerden biri: Der Standard... Henüz bu muhteşem tasarıma ve içeriğe sahip gazeteyi elime alamadım, kokusunu içime sayfalarını çeviremedim. Ancak gazete ile ilgili internet üzerinden yaptığım araştırma neticesinde bulabildiğim bilgileri kaleme aldım. Bu tarz yazılara devam etmeyi umuyorum... 

İlk sayısı 19 Ekim 1988 günü yayımlanan Avusturya’nın ne itibarlı gazetesi Der Standard, 30. yaşını kutlamanın mutluluğunu yaşıyor. Avusturyalı sanatçı/ ressam/ yazar Oscar Bronner tarafından kurulan gazetenin hedefi, Avusturya’nın The Newyork Times’ı olmaktı. Aradan geçen yıllarda, gazete bu hedefe oldukça yaklaşmış durumda. Bronner, Amerika’da yaşadığı yıllarda 13 yıl boyunca The Newyork Times gazetesini okuduğunu ve ülkesinde buna benzer bir gazete çıkarmanın hayalini kurduğunu belirtiyor. Ülkesindeki gazeteleri bulvar ve sahtekâr gazeteler olarak tanımlayan Bronner; "ciddi bir gazetenin hasretini çekiyordum ve nihayet Der Standard’ı çıkarmak için gereken adımı attım." sözleri ile anlatıyor macerasının başlangıcını. Bronner'in The Newyork Times sevgisi iki gazete arasında işbirliğine evrilmiş durumda. Der Standard, Pazartesi günleri okurlarına The Newyork Times isimli bir ek veriyor ki ekteki haberler The Newyork Times gazetesinden derleme. 

Gazetenin 19 Ekim 1988'de yayımlanan ilk sayısı.

Tasarımı, içeriği, görsel kullanımı, fontu, habere bakışı ile ciddi bir gazete, nasıl olması gerekiyorsa o şekilde yayımlanan Der Standard, kendini liberal ve siyaseten bağımsız olarak tanımlamakla birlikte, genelde merkez-sol çizgide kabul ediliyor. Bronner ise sol çizgi ifadesini kesinkes reddediyor; muhafazakar okur kitlesi içerisinde yer aldıklarını vurguluyor. Gazetenin ismi, aslında hedefin ne olduğunu gayet net anlatıyor. Gazetenin 30. Yıl dönümü için Avusturyalılara sorulan "Der Standard deyince aklınıza ne geliyor?" sorusuna verilen cevaplarda çoğunluğu; entelektüel, bağımsız, liberal, fikir çeşitliliği, tarafsızlık, objektif kavramlarının oluşturması da dikkati çekiyor.

Her gün ortalama 32 sayfa çıkan gazetede ortalama 1 sayfa spor, 6 sayfa dış haberler, 4 sayfa kültür/sanat yer alıyor. Ekonomi, TV Radyo yayınları, bilim, otomobil yer verilen diğer sayfalardan. Sayfalarında genelde bir ana fotoğrafın dışında başka bir görsele yer verilmiyor. Ancak o tek fotoğrafın özenli ve kaliteli olmasına önem veriliyor. Der Standard, 1995 yılında internette yayımlanan ilk Almanca gazete olma özelliğini taşıyor. Gazete, içeriğini halen internette bedava olarak sunmaya devam ediyor. Ücretsiz abone olma özelliğiyle, gazetenin tüm basılı sayfalarını ekrandan aynı şekliyle okuyabiliyorsunuz.

1943 İsrail Hayfa doğumlu Oscar Bronner, kendisini "iflah olmaz bir basılı gazete taraftarı" olarak niteliyor. Basılı gazetelerin zor günlerden geçtiği, internet üzerinden yayıncılığın revaçta olduğuna dair işaretleri aldığını ancak basılı gazetenin çıkabilmesi için elinden geleni yapacağının altını çiziyor. Der Standard’ı sıkıcı ve tekdüze bulanlar olduğuna dair bir soruya Bronner, gazetemizi öncelikle sadece gazete okumak isteyenler için yapıyoruz diyerek cevaplıyor. Gazetesine o kadar sevgi dolu yaklaşıyor ki Bronner, Der Standarda'ın radyo spotlarını dahi kendi seslendiriyor. Bronner'ın gazete ve gazetecilik aşkı, büyük oğlunda hayat bulmuş gibi. Zira 1973 Viyana doğumlu büyük oğlu Alexander Mitteracker, gazetenin şu andaki genel yayın yönetmeni.

Gazetenin kurucusu Oscar Bronner.

19 Ekim 1988’de yayımlanan ilk sayısındaki editör yazısında “Der Standard, küçük ülkenin büyük sesi olacak” ifadesi yer alıyordu. Gazete, 30 yıllık yaşamında bunu başardığını herkese kanıtladı. Avusturya basını içerisinde ne dediğine dikkat kesilen, uluslararası camiada yaptığı/ yer verdiği haberleri önemsenen bir gazete konumunda bulunuyor. Bunda, gazetenin kurucusu Oscar Bronner’in her sene Bilderberg Konferansı'na katılan birkaç Avusturyalıdan birisi olmasının da payı mutlaka vardır.

Gazetenin ilk günlerinde kayda alınan ve kurucu ekibin, kendilerine uzun yılar ev sahipliği yapmış olan gazete binasına ilk kez hep birlikte geldikleri video Der Standard gazetesinin ne olduğuna dair önemli ipuçları barındırıyor. Videoda gazetenin kurucusu Oscar Bronner, Yüzüklerin Efendisi'ndeki büyücü Gandalf misali ağzında piposu ile görülüyor. Hatta kamera özellikle Bronner'in piposuna zum yapıyor. Gazete binasının tanıtımının yapıldığı videoda, Bronner'in yanı sıra gazetenin kurucu babaları da yer alıyor. Video, gazete çalışanlarının açık havada hep birlikte fotoğraf çekimi ile son buluyor. 1988 tarihinde böyle bir videonun düşünülmesi, bir anlamda gazeteye duyulan sevginin ve güvenin bir göstergesi aslında.     


Baba, oğul ve bir gazete.

Somon pembesi rengiyle ülkedeki gazetelerden, görsel olarak da ayrılan Der Standard, günlük ortalama 100 binlik tirajıyla, Avusturya’nın olduğu kadar, Almanca konuşulan coğrafyanın da en itibarlı gazeteleri arasında yer almayı sürdürüyor. Avusturya'da yapılan medya analizlerine göre gazete, ülkedekilerin %7'si tarafından okunuyor ki bu, Avusturya genelinde 525 bin okuyucu demek. Yine aynı analize göre Der Standard, akademisyenlerin %17'si tarafından en çok okunan ve beğenilen gazete olma özelliği de taşıyor. Gazete, okurla ilişkisini sıcak ve yakın tutmayı önemsiyor. Bu konuda özellikle Der Standard'ın kuruluş yıl dönümlerini okurlarıyla kutlamaya özen gösteriyor. Okurlarının gazeteye sahip çıkmasını isterken, içeriğiyle de okurlarının seviyesine katkı sunmayı ihmal etmiyor.  


Hepimize gazete sevgisini yeniden hatırlattığı için Der Standard'a ve onun kurucularına en derin saygılarımızla... Nice 30 yıllara...



Hiç yorum yok: