27 Ekim 2015 Salı

Oğlumun göbek bağını nereye gömdüm?


Gazetemizin (Diriliş Postası'nın) Genel Yayın Danışmanı Erem Şentürk’ün bir sözünden mülhem kaleme aldım bu yazıyı. Şentürk’ün o sözünü okuyunca, buna en uygun hikâye bende var diyerek sarıldım kaleme. Erem ağabeyin altı çizilmesi gereken o sözü: “Biz evlatlarımızın düşen göbeklerini dedelerimizi gömdüğümüz topraklara gömdük. O yüzden, sizin hiçbir kitabınız bize vatan tarif etmeye yetmez!”
3 yaşında, Görkem Çelebi adında bir oğlum var. 2012 Haziran’ında dünyaya geldiğinde, düşen göbek bağını, gönlüme göre bir yer bulursam gömerim diye çantama koydum. Biliyorum göbek bağını bir yere inanarak gömmek hurafedir. Ama oğlumun göbek bağını en azından duygusal bağ kuracağı bir yere gömmek istiyordum. Aklımda Sultanahmet Camii ile Eyüp Sultan vardı. Günlük telâşe içerisinde bu iki mekâna da gidemedim ama Allah, uzak bir diyarı nasip etti. 2012’nin Ramazan’ında bir grup gazeteci arkadaşla birlikte yolumuz Balkanlara düştü. Makedonya ve Kosova’ya gitmek nasip oldu. Tabi bu esnada oğlumun göbek bağı da benimle beraberdi. Üsküp’te geçirdiğimiz birkaç günün ardından Priştine’ye de uğradık. Bizi gezdiren ekip, orada mukim olan, üçüncü Osmanlı Padişahı I. Murad’ın ya da bir başka ismiyle Murat Hüdavendigar’ın türbesine de götürdü. Buralarda Osmanlı padişahına ait bir türbe olduğunu bilmiyordum. Şaşırdım. I. Murad’ın hikâyesini okuyunca daha da şaşırdım.


Orhan Gazi’den sonra 1363’te tahtta geçen I. Murad, 62 yıllık ömrü hayatında birçok savaşa girip cenk etmişti. Özellikle Balkanlar’a düzenlediği akınlar dillere destan idi. Şehzadeliği döneminde Edirne’yi alarak Balkanlara geçen ve Balkanlarda fetihler yapmaya başlayarak Osmanlı Devleti’nin sınırlarını genişleten I. Murad’ın kırkın üzerinde savaşı yönettiği ve hiç yenilmediği çeşitli kaynaklarda söylenmektedir.
Gelelim sadede; 28 Haziran 1389’da Haçlı Ordusu ile Osmanlı ordusu, Üsküp’ün kuzeyinde Kosova Ovası’nda büyük bir meydan muharebesine giriştiler. I. Kosova Savaşı olarak adlandırılan bu muharebede Osmanlı ordusu ile Hıristiyan Sırp, Bosna, Eflak, Macar ve Hırvatlardan oluşan Haçlı ordusu sekiz saat süren bir çarpışmaya giriştiler. Hıristiyan ordusu, sonunda büyük bir bozguna uğradı. Muharebe bittikten sonra, savaş alanını gezen Sultan I. Murad, ölü taklidi yapan Sırp Miloş Obiliç tarafından hançerlenerek şehit edildi. Böylece I. Murad, savaş sırasında öldürülen tek Osmanlı sultanı oldu. Sağlığında vasiyet ettiği için cenazesi Bursa’ya götürüldü ancak kalbi dâhil iç organları şehit edildiği yere gömüldü ve adına bir türbe inşa edildi. Efsane kuruluşumuz TİKA tarafından restore edilen o türbe, tam 626 yıldır, dimdik orada duruyor.
Türbeyi ziyaret ettiğimizde, işte dedim, oğlumun göbek bağını gömeceğim özel bir yer. Ve çantamdan göbek bağını çıkarıp, türbenin bahçesinde yer alan kim bilir kaç yüzyıldır ayakta duran çınar ağacının dibine dualarla gömdüm. Türbede yer alan şeref defterine de aynen şu satırları yazdım: “Tarih kitaplarından okuduğumuz Sultan I. Murad’ı Kosova’daki türbesinde ilk kez ziyaret etme bahtiyarlığına eriştim. O büyük padişahın şehit edildiği mekânı görmüş oldum. Ve ne bahtiyarlık ki 21 Haziran 2012’de dünyaya gelen oğlum Görkem Çelebi’nin göbek bağını, bu büyük padişahın türbesinin bahçesine gömdüm. Oğlum Görkem Çelebi, ataları gibi cesur, akıncı, muvahhit ve mücahit olsun diyerek duamı ettim. Sultan I. Murad, ruhun şad olsun, mekânın cennet olsun!”


Bir aylıkken göbek bağını gömdüğüm oğlum şimdi 3 yaşında. Diriliş Ertuğrul ve Filinta, en sevdiği dizi filmler. Hele savaş sahnelerine bayılıyor. Ok atmaya, kılıç sallamaya ayrı bir iştiyakı var. Evin içerisinde Ya Allah diyerek savaşıyor, Haktır Allah diye kılıcını sallıyor. Hanımla birlikte bu oğlan niye bu kadar savaşçı oldu diye düşünürken, göbek bağını şehit padişah I. Murad’ın türbesine gömdüğümüzü hatırladık. Ardından Erem ağabeyin bu sözünü de okuyunca, bizim hikâyemizin eksik parçaları da tamamlanmış oldu.

Bu arada, Sırplar da boş durmamış, Sultan I. Murad’ın türbesinin 300 metre yakınına, Osmanlı padişahını şehit eden Sırp askeri Miloş Obiliç’in anıt mezarını yapmışlar. Onlar ne yaparsa yapsın; biz evlatlarımızın düşen göbeklerini dedelerimizi gömdüğümüz topraklara gömdük bir kere...

Hiç yorum yok: