1 Kasım 2011 Salı

İsrail İsrail'e karşı

Gündemimizi çokça işgal etmesine karşın İsrail-Filistin hattına dair bildiklerimiz, kulaktan dolma, eskimiş, sloganik bilgilerin ötesine geçmiyor ne yazık ki. Evet biliyoruz; Ortadoğu'da bir şeyler oluyor. Evet biliyoruz; İsrail işgalci bir devlet. Evet biliyoruz; Filistin toprakları işgal altında ama tüm bunların derinine dair bir fikrimiz ne yazık ki çok eksik. İsrail İsrail'e karşı adlı belgesel tam da böyle bir zamanda hızır gibi yetişti imdadımıza. TRT 2011 Belgesel Ödülleri Uluslararası Kategorisi’nde En İyi Film Ödülü’nü kazanan Terje Carlssoon’un yönettiği belgesel, 40 yılı aşkın bir süredir devam eden işgal ve yasadışı yerleşmeye karşı duran Yahudi barış aktivistlerinin hikâyesini anlatıyor. Aslında belgeseli ilk duyduğumda yine bir İsrail oyunu ile karşı karşıya kaldığımızı sanıyordum ama TRT'de seyredince gözlerime inanamadım. Çünkü, gerçekten ne anlatmak istediğini bilen, lafı dolandırmadan söyleyen, İsrail'in o bildik yüzünü en çarpıcı haliyle gösteren harika bir belgesel vardı karşımda. Belgeselde, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline son vermeye çalışan biri büyükanne, biri haham, biri anarşist ve biri de eski asker olan dört İsrailli'nin sıradışı mücadelesi anlatılıyordu. Belgeseli izlediğinizde, İsrailliler ile Filistinliler arasındaki gerilimi en uç noktasına iliklerinizde hissediyorsunuz. 

Belgesel'de, Batı Şeria’nın iç kesimlerinde yer alan Hebron’dan nefret görüntüleri insanın kanını donduruyor. Bölge, Filistin toprağı olmasına karşın burada 150 bin Filistinli ve 500 İsrailli yaşıyor. Ama her şey 500 İsrailli'nin yaşamasına uygun düzenlenmiş. Güvenlik anlamında İsrail’in kontrolündeki bölgede İsrailli çocuklar ‘Her yer İsrail, Arapları katledin’ sloganı atıp, Filistinli kadınlara tekme atıyor. Bazı çocuklar da yüksek noktalardan koca koca taşları yine Filistinliler’e atmaya çalışıyor. Belgeseli izlemediyseniz çok şey kaçırdınız demek. Mutlaka izleyin.  

Hiç yorum yok: