10 Şubat 2011 Perşembe

Olaylar, cahilliğimizi gözler önüne serdi

Tunus ve Mısır'da yaşanan olaylar, başta ortadoğu coğrafyası olmak üzere bölgeye ne kadar bigane kaldığımızı gözler önüne serdi. Tunus'a dair bildiklerimiz yok denecek kadar az. Tunus deyince aklımıza gelen yegane figür; NAHDA Hareketi ve onun sürgündeki lideri Raşid Gannuşi. Türk kamuoyu ve medyası ne yazıkki ne bu hareketi, ne de liderini tam anlamıyla yorumlayacak, analiz edecek, oturup hakkında 4 satır yazı kaleme alacak yetkinlikte değil. En bilgili gördüklerimiz, batılı gazete ve dergilerden tercüme yoluyla bir şeyler yazabiliyor. Onun ötesine geçenimiz ne yazık ki yok. Bu konularda Mısır'a dair bilgilerimiz de küf tutmuş derecede eski ve eksik. Olayların çıkmasıyla birlikte Türk medyasının bölgeye dair yaptığı yayınları takip etmeye çalışıyorum. Durum ne yazıkki iç açıcı değil. Mısır siyasetine dair "Müslüman Kardeşler" diye bir şey duymuşuz, kurucusunu hasbel kader öğrenmişiz ama haklarında derinlikli bir bilgiye sahip değiliz. Şöyle dört başı mamur bir Müslüman Kardeşler analizi okumaya hasret kaldık. "Hah işte yazılmış. Bunda kesin güzel şeyler var" dediğimizde bile fahiş bilgi yanlışları göze çarpıyor. Hareketin kurucusu Hasan El Benna'dan bahsediliyor, adamın nasıl öldüğü konusunda dahi yanlış bilgi veriliyor. Böyle kaç yazı okudum; Benna'nın Mısır yönetimi tarafından idam edildiğini anlatan. "Cahilliğin bu kadarına pes doğrusu" diyor insan. Yeri gelmişken aktarayım; Hasan El Benna, Şubat 1949'da Kahire'de bir suikast sonucu öldürüldü. Kan kaybından ölmesi için hastaneye götürülmesine dahi izin verilmedi. İdam edilen Müslüman Kardeşler üyesi ise, Seyyid Kutub'tur.

Son yıllarda sayıları hızla artan haber kanallarımız da ne yazıkki yaşananları yansıtmak konusunda sınıfta kaldı. Tahrir meydanına milyonlar toplanmış. Mısır alev alev devrim ateşi ile yanıyor ama bizim haber kanallarımız başka bir gezegenden yayın yapıyor sanki. Allah'tan El Cezire var da, ne olup bittiğini öğrenebiliyoruz. Türk medyasının bu tarz konularda reaksiyon gösterememesinin nedenleri iyi araştırılmalı. Önümüzdeki günler daha nice önemli olaylara gebe. Kendimizi ve bilgimizi gelişen dünyaya göre ayarlamalıyız. Yoksa avallıktan başka bir pay düşmez payımıza...

Hiç yorum yok: