12 Şubat 2011 Cumartesi

Mısır'da devrim asıl şimdi başlıyor

32 yılın verdiği öfke ve 18 günlük sabırlı bekleyişin ardından Mısır'ın son firavunu Hüsnü Mübarek, koltuğunu bırakıp gitti. Bu en başta Mısır için, Filistin için, İsrail için, ABD için, tüm Ortadoğu için ve tüm mazlum halklar için önemli bir gelişme. Tahrir meydanındaki heyecan dalgası bizi de sardı. Sevincimizin haddi hesabı yok. Hakan Albayrak'ın çağrısına uyup "Allahu Ekber" diyerek sevincimizi dile getiriyoruz. Allahu Ekber Velillahil Hamd. Şükürler olsun. Dünya gözü ile bir zalimin daha, bir diktatörün daha devrildiğine şahitlik ettik.

Dün akşamdan bu tarafa, Mübarek'in devrilmesinin ardından yapılan yorumları takip ediyorum. Öyle güzel sözler söyleniyor ki; bu günleri yaşamanın verdiği sürur, ömür boyu unutulmaz. Tüm Arap halkları sokaklara dökülmüş; "yaşasın Mısır halkı" diye sloganlar atıyor. Mısırlıların sevincine ortak oluyorlar. Onlar da biliyor ki; Mısır olmaz denileni yaptı. Yapılamaz denileni hayata geçirdi. Zoru başardı. 18 gün boyunca eşine az rastlanır bir barışçıl devrime şahit olduk. Baştan sona itidalli, baştan sona sabırlı, baştan sona heyecanlı bir devrimdi Mısır'da yaşanan. Tahrir meydanına toplanan milyonlar hep birlikte namaz kıldı, slogan attı, çadır kurup gece nöbetinde kaldı, şenlik havasında bir gün geçirdi. Mısır başardıysa artık bunun önünde durulamaz. Eninde sonunda tüm Arap halkları yeni bir devrime besmele çekmenin vaktini bekleyecektir.

Mübarek gitti. Yetkilerini orduya bıraktığını açıklayarak gitti. Şimdi gözler orduda. Mısır halkı zoru başardı ancak asıl zorluk şimdi. Asıl devrim şimdi başlıyor. Öncelikli olarak yapılması gerekenler; yıllardır devam eden olağanüstü halin kaldırılması, geniş tabanlı bir koalisyon hükumetinin kurulması, anayasanın değiştirilmesi, parlamento ve şûra meclisinin feshedilmesi, başkanlık ve yeni yasama seçimlerinin organize edilmesi. Bu saydıklarımız demokratik Mısır’ın inşası için gerekli adımları oluşturmakta. Bunların olabilmesi için ise ordunun en kısa zamanda asli görevine dönmesi ve yönetimi sivillere bırakması gerekiyor. Ben bunların hemen olmasa dahi, kısa süre içerisinde olabileceğine inanıyorum. Mısır'da devrimi halk gerçekleştirdi. Analarının ak sütü gibi helal olsun. Sözü şimdi dostum Selman Maltaş'a bırakıyorum; İmanımız olmasaydı ümidimiz olmazdı. Korkmayın, komplo teorilerinin en hayırlısını da Allah kurar. Çünkü Allah var; problem yok. Mısır halkı kendi özgür iradesiyle kendi geleceğini belirleyecektir inşallah. Dualara en güzel şekilde mukabele eden de Allah’tır değil mi? O zaman, kanı kaynamayan kim var idam mangasına...

Hiç yorum yok: